Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
yüksek enerjili
Meanings of
"yüksek enerjili"
in English Turkish Dictionary : 4 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
yüksek enerjili
high
adj.
2
General
yüksek enerjili
high-power
adj.
3
General
yüksek enerjili
high-powered
adj.
Physics
4
Physics
yüksek enerjili
high-energy
adj.
Meanings of
"yüksek enerjili"
with other terms in English Turkish Dictionary : 26 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
yüksek enerjili ve yorulmak bilmez kimse
human dynamo
n.
2
General
yüksek enerjili, pervasız ve atılgan kimse
devil
n.
3
General
bir atom altı parçacığını yok ederek enerjiye veya yüksek enerjili parçacıklara dönüştürmek
annihilate
v.
Technical
4
Technical
yüksek enerjili iyonların yük alışverişinden sonra plazmadan kurtulmasını sağlayan hızlandırıcı
charge-exchange accelerator
n.
5
Technical
yüksek enerjili şekillendirme
high-energy-rate forming
n.
6
Technical
yüksek enerjili demet kaynağı
high energy beam welding
n.
Telecom
7
Telecom
yüksek enerjili ışıma tespiti
high-energy radiation detection
n.
Mechanic
8
Mechanic
yüksek enerjili şekillendirme
high-energy-rate forming
n.
Textile
9
Textile
yüksek enerjili damlalarla yüksekten gelen darbeler
impact from above with high energy droplets
n.
Automotive
10
Automotive
yüksek enerjili ateşleme düzeni
high energy ignition system
n.
Physics
11
Physics
maddenin yüksek enerjili parçacık bombardımanıyla radyoaktif hale gelmesi
artificial disintegration
n.
12
Physics
yüksek enerjili parçacık çarpışması sonucu ortaya çıkan kararsız mezon
k particle
n.
13
Physics
yüksek enerjili parçacık çarpışması sonucu ortaya çıkan kararsız mezon
kappa-meson
n.
14
Physics
yüksek enerjili parçacık çarpışması sonucu ortaya çıkan kararsız mezon
kaon
n.
15
Physics
yüksek enerjili parçacık çarpışması sonucu ortaya çıkan kararsız mezon
k-meson
n.
16
Physics
yüksek enerjili partiküllere maruz bırakma
bombardment
n.
17
Physics
yüksek enerjili parçacık çarpışması sonucu ortaya çıkan biri nötr biri pozitif yüklü iki mezondan her biri
d meson
n.
18
Physics
çok yüksek enerjili
hard
adj.
Chemistry
19
Chemistry
plütonyumun yüksek enerjili nötronlarla radyasyona maruz bırakılmasıyla yapay olarak üretilen radyoaktif metalik element
americium
n.
20
Chemistry
yüksek enerjili iyon bombardımanı ile küçük miktarlarda elde edilebilen yapay bir element
hassium
n.
21
Chemistry
yüksek enerjili iyon bombardımanı ile az miktarda elde edilebilen yapay bir element
meitnerium
n.
Biology
22
Biology
protein sentezi sırasında peptit bağlarının oluşumu için gerekli olan yüksek enerjili bir nükleosit trifosfat
gtp
n.
23
Biology
protein sentezi sırasında peptit bağlarının oluşumu için gerekli olan yüksek enerjili bir nükleosit trifosfat
guanosine triphosphate
n.
Environment
24
Environment
yüksek enerjili yıkayıcı
high energy scrubber
n.
Engineering
25
Engineering
yüksek enerjili ışınlar aracılığıyla malzemeleri lehimlerken ya da keserken oluşan geçici buhar veya plazma kolonu
keyhole
n.
Star Wars
26
Star Wars
yüksek enerjili yansıtıcı kap
high-energy reflector cup
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yüksek enerjili
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy